‘Ekonomi Buluşmaları’ toplantısı kapsamında Çatalca’da iş insanlarıyla bira ortaya gelen Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, iktisat gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Enerji hariç cari istikrarda güzelleşmenin devam ettiğini belirten Gürcan, bilhassa son yıllarda attıkları yapısal ve dönüşüm adımlarının tesirinin 2021 yılında cari süreçler istikrarındaki güzelleşmeyle çok düzgün bir formda görüldüğünü söyledi.
2022 yılında cari açıktaki artışın güç ithalatı kaynaklı oluştuğuna dikkati çeken Gürcan, Türkiye’nin bütçe istikrarının başka ülkelerden müspet ayrıştığını aktardı.
Gürcan, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak başka bakanlıklarla çok yakın çalıştıklarını belirterek, “Bütün dünyada besin arz sorunu beklenirken Türkiye’de hiçbir sorun yaşanmayacak. Zira Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), bu yıl çok etkin olarak alım gerçekleştirdi. Şu anda depolarımızda 4,5 milyon tona yakın buğday, 1 milyon tona yakın arpa rezervimiz var. Gelecek süreçte, bilhassa besin konusunda hiçbir eza beklemiyoruz.” diye konuştu.
Doğal gaz konusunda da hiçbir zahmet beklenmediğini aktaran Gürcan, bu durumun endüstriciler açısından gelecek sürecin çok daha olumlu ve ölçülü geçeceğini gösterdiğini lisana getirdi.
Gürcan, salgın periyodunda global ticarette yaşanan lojistik ve tedarik sorunlarının bütün ülkelerde enflasyonist bir baskıya sebep olduğunu belirterek, “Şu an yalnızca Türkiye değil, Amerika Birleşik Devletleri’nde de Avrupa’da da İngiltere’de de, bütün dünya ülkelerinde de bir enflasyonist baskı var. Bununla alakalı olarak da ABD Merkez Bankası (Fed) ile Avrupa merkez bankaları faiz artırımlarına gitti.” tabirlerini kullandı.
Gürcan, ABD iktisadının teknik olarak resesyona girdiğini belirterek, Türkiye’nin son 8 çeyrektir güçlü ve istikrarlı büyümeye devam ettiğine dikkati çekti.
“Açılan KOBİ ve iş yeri sayısında önemli artışlar var”
Bakan Yardımcısı Gürcan, dünyada enflasyonun süratli bir biçimde artışını sürdürdüğünü ve enflasyonun global bir sorun haline geldiğini vurgulayarak, Türkiye’de de artış kaydeden enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi noktasında attıklarını adımları anlattı.
KOBİ sayısında da önemli artışlar olduğunu belirten Gürcan, şunları kaydetti: “2003 yılında 1,7 milyon olan KOBİ sayımız, 2021 sonu prestijiyle 3,6 milyona ulaşmıştır. KOBİ kredilerinin uzun periyot ortalaması da 3 kat olarak büyümüştür. Yıllık büyüme oranları da yüzde 60,1 düzeyine ulaşmıştır. Bilhassa muhalefetin ‘kepenkler kapatılıyor’ tezine değinmek istiyorum. Geçen gün bir CHP milletvekili gündeme getirdi, ‘Şu kadar iş yeri kapandı’ diye. Lakin açılan iş yerlerini görmüyorlar. Birinci 6 ayda yaklaşık 50 bin KOBİ açıldı, 100 bine yakın da esnaf açılışı var birinci 6 ayda. Her devir belirli kapanışlar olur lakin yeni açılan iş yeri sayısı çok çok daha üzerinde. Türkiye büyüyor, açılan KOBİ ve iş yeri sayısında da önemli artışlar var.”
Yatırımın güçlenmesi, iş insanlarının daha da verimli olabilmesi için faizlerin düşük tutulması gerektiğini söyleyen Gürcan, şunları kaydetti: “Eğer ki faiz artışı olsaydı, şirketlerin artan finansman masraflarını, karlılığın ve öz sermayenin erimesini, şirket kapanmalarını ve öteki şirketlere ve bankalara borçların ödeyememelerini, iflaslarla işten çıkmalarını çok rahatlıkla, bundan evvelki gördüğümüz krizlerde olduğu üzere burada da görebilirdik. Tekrar tıpkı biçimde bankaların kaynak maliyetlerindeki artışı, şirket kapamalarından ötürü kredilerini geri alamamalarını, problemli kredilerdeki artışı, kredi verme iştahındaki azalmayı da görecektik. Birey ve toplumda istihdamda imkanlarının azalmasını, işsizliğin arttığını görecektik. Finansman borçlarını ödeyememe, iş yerlerinin kapanmasından ötürü işsizliğin artışını ve gelir dağılımındaki bozulmayı, toplumsal huzurunun da bozulduğunu görebilirdik.”
