Davutoğlu: Ekonomik kriz Meriç’in öte tarafına geçmiyor mu?

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Üsküdar İlçe Kongresi’nde gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Davutoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Üsküdar’da bir siyasi parti olarak biz kongre yapacağız, mazeretlerle kongre salonunu kapattılar. Siz bize kongre salonlarını kapatabilir, iftar sofralarını yasaklayabilirsiniz ama milletimizin gönlünden yasaklayamazsınız, biz oradayız.

İnşallah gelecek sene bu vakitler Türkiye’de yeni bir iktidar olacak. Çınar iktidarı olacak. Seçim ile birlikte, yeni bir Türkiye inşa etmeye var mısınız?

Aradan 6 yıl geçmiş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay utanç verici bir açıklama yaptı. Diyor ki 15 Temmuz Şehitleri için toplanan 309 milyon lira faize yatırıldı. Yahu Allah aşkına, faiz yasağını nas var diyip hatırlatan Cumhurbaşkanı değil miydi?

‘OTURDUKLARI KOLTUKLAR ARTIK TEMİZ DEĞİL’

Ya utanmıyor musunuz faize yatırmaya? 15 Temmuz Şehitleri sizden hesap sorar! Sonra, 6 yıl neden beklediniz? Neden hemen dağıtmadınız o paraları? Neden hemen şehit yakınlarını memnun etmediniz?

Bunların meselesi şehitlik, gazilik, vatan, millet, din, manevi değerler değil. Bunların tek meselesi var, her ne şartta olursa olsun iktidarlarını korumak. Bizim de hedefimiz yolsuzluklara bulaşmış, milleti yoksulluğa gark etmiş bu iktidarı göndermektir.

Onlar o koltuklarda oturamayacaklar. Çünkü oturdukları koltuklar artık temiz değil.

Cumhurbaşkanı daha önce söylediklerinin aksine, kendi başarısızlıklarını örtmek için diyor ki bütün krizin sebebi dünyada kriz var, dolayısıyla bizde de var, hatta dünya bizi kıskanıyor. Allah aşkına bu ekonomik kriz Meriç’in öte tarafına geçmiyor mu?

Meriç’in öte yakasında risk primi 190, bu yakasında 900. Allah aşkına dünyadaki ekonomik kriz savaşan Rusya’da geçerli değil mi? Rus Rublesi ABD Dolarına karşı geçen seneden bu yana yüzde 12 değer kazandı, TL yüzde 100 değer kaybetti.

Utanmanız lazım. Üzerinde Türk Bayrağı’nın bulunduğu Türk Lirası’na yaşattığınız zillet için utanmanız lazım.

‘KİM BU DIŞ MİHRAK?’

Bir Maliye Bakanı var, evlere şenlik, sokaklara şenlik, mahalleye şenlik, her yere şenlik, bir tek Türkiye’ye felaket! Birkaç ay önce dedi ki TL daha fazla değer kaybetmez, dibi gördü. O zaman Dolar 14.50 idi, şimdi 17.50, yarın ne olacağı belli değil.

Ya Allah aşkına, bu milletin tepesinden çekin gidin! Çekin gidin artık! Türk Lirası da kurtulsun, ay yıldızlı Türk Bayrağımız da her yerde onurla dalgalansın, milletimiz de yoksulluktan kurtulsun!

Dünyada en fazla enflasyon yaşayan 5. ülkeyiz. Diğerlerini merak ediyorsanız Zimbabwe, Sudan, Venezüela ve Lübnan. Amatör ligin de altı oluyor bu. Suriye bile yok orada. Savaş içindeki Ukrayna da yok.

Dış mihrak diyor, söyleyin Sayın Cumhurbaşkanı kim bu dış mihrak? Gelin omuz omuza mücadele edelim. İsrail ise, İsrail Cumhurbaşkanı’nı Türk süvarilerinin elinde İsrail bayraklarıyla karşılayan sensin. İşbirliği yapan sensin.

Dış mihrak ABD ise onlardan “aptal olma” diye mektup alan sensin. Dış mihrak 15 Temmuz’u yaptığını iddia ettiğin Birleşik Arap Emirlikleri ise, oraya ayaklarına gidip sonra burada karşılayan sensin.

Dış mihrak falan yok, Türkiye’de bu krizin sebebi iki tane iç mihrak var. Bir cehalet, iki yolsuzluk!

‘İSTANBUL’A ŞİRK KOŞAN YÜKSEK BİNALARA BAKIN’

Hoca ünvanıyla söylüyorum, bugünkü Hazine ve Maliye Bakanı’nı ben Ekonomi 101 dersinden geçirmem. Ekonomiye giriş demek bu. Geçemez. Cumhurbaşkanı da geçemez. Merkez Bankası Başkanı da geçemez. Notlar belli işte. Dünyada bizi nereye düşürdüğünüz belli.

Türkiye’de yolsuzluk adına her şey yaşandı. İhale yolsuzluğu mu? Bunlarda! Tüm kamu ihalelerini 5 şirket alıyor. İmar yolsuzluğu. Alın bakın o İstanbul’a şirk koşan yüksek binalara bakın, hepsinin arkasında iktidar sahiplerinin ortaklıkları var. Ortaklıkları var!

Başbakanken imar yasası getireceğim dediğimde kıyameti kopardılar. Ben de o zaman anlamamıştım niye bu kadar feryat ediyorlar. Meğer ben nasırlarına basmışım. İyi ki de basmışım. Şimdi o nasırları temizlemeye geliyoruz!

Öyle bir İstanbul Yasası çıkartacaktım ki, İstanbul’da yanlış bir yerde taş üstüne taş koyanın bacaklarını kesecektik. İşte bundan korktular!

‘İstanbul’a ihanet ettik diyen’ ve kendisinin de İstanbul aşığı olduğunu söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı, İstanbul’u çirkin binaların şehri haline dönüştürdü. Yatay mimari diye diye İstanbul’u Babil Kuleleri’nin mekanı haline getirdi.

6 yıl önce biz bu ülkeyi bıraktığımızda organize suç örgütü lideri ilan ettikleri Sedat Peker’in iddialarından herhangi bir eser var mıydı? Bakın hepsi 6 yıl içinde.

‘BİZ ALLAH RIZASI İÇİN ÇALIŞIRDIK’

O zaman da vardı yolsuzluklar, görüyordum ve engellemek için yola çıkmıştım. Ama herkes korkuyordu, diyorlardı ki Sayın Başbakan bir yerde karşımıza çıkar.

Bir müteahhidin o zaman ki ifadesini söylüyorum; ‘Sayın Davutoğlu çok dürüst, sistemi temizliyor ama kendisiyle müzakere edemiyoruz.’ Ben de dedim ki söyleyin o müteahhide Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile müzakere edecekleri bir şey yok.

Sezgin Baran Korkmaz, kara para aklayıcısı ve uluslararası dolandırıcı olarak Avusturya’da tutuklandı ve ABD’ye verildi, aynen Reza Zarrab gibi mahkemeler başladı.

Zarrab’ı gördüğümde, Bakanlarımıza söylemiştim bu adamla hiçbirinizin resmini görmek istemiyorum diye. Ben bunu dedim diye Sayın Cumhurbaşkanı ‘ne istiyorsunuz bu hayırseverden?’ demişti. İşte hayırseveri gördük.

‘Hayırsever’ Amerika’de şu anda keyif sürüyor. Peki yargılanan kim? Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisi ve Bakanları New York Mahkemelerinde yargılanıyor. Şimdi aynısı Sezgin Baran Korkmaz meselesi için de geçerli.

Utah’ta onun üzerinden bugünkü iktidar sahiplerini Demokles’in kılıcı altında sallandıracaklar. Yani bakın şunu şunu yapmazsanız bu adamı konuşturacağız diye tutacaklar. Niye sustu Tayyip Erdoğan? One minute diye gürleyen Erdoğan, Trump’ın “Aptal olma” diyen mektubuna niye sustu?

One minute derken yanında biz vardık. Ve benim telefonumdan Şimon Peres’e özür diletmiştim Erdoğan’dan. Ama aptal olma dendiğinde yanında 28 Şubatçılar ile üçkağıtçı, yalancı, yolsuzluklara bulanmış bir kadro vardı. Aradaki fark bu.

Biz Allah rızası için çalışırdık, milletin haysiyeti için çalışırdık, şimdi ise her saat başı fikir değiştiren kişiler onların yanında. Bunun için bizden korkarlar. Bunun için üzerimize gelirler. Biz makamların peşinden koşmayacağız. Biz birleştirmeye geldik. Altılı Masa üzerinden Türkiye’deki kutuplaşmayı bitirelim dedik. Kim ne dese desin, biz Türkiye’deki kutuplaşmayı bitirmeye devam edeceğiz.”