ref: refs/heads/v3.0
son dakika haberleriburçlargünlük burç yorumlarıgüncelgündem haberlerisporkimdirmagazinötvkdv3 sayfa haberlerihaberlerdolareuroaltınbitcoinmasterchefsurvuvor
DOLAR
32,5021
EURO
34,5289
ALTIN
2.495,53
BIST
9.548,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
20°C
Perşembe Az Bulutlu
18°C
Cuma Yağmurlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

Eski Bakan Hüseyin Çelik’ten, Kaftancıoğlu kararına tepki: Yargı hiçbir gücün tetikçiliğini yapmamalı

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasının onanmasının …

Eski Bakan Hüseyin Çelik’ten, Kaftancıoğlu kararına tepki: Yargı hiçbir gücün tetikçiliğini yapmamalı
| Son Güncellenme: 14.05.2022 18:10
524
A+
A-

1442789

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasının onanmasının ardından tepki gösterdi. “Ülkem adına kaygımı dile getiriyorum” diyen Çelik, “Yargı hiçbir gücün tetikçiliğini yapmamalı, salt olarak hukukun gereğini yapmalıdır” diye konuştu.

Twitter hesabından “Sayın Kaftancıoğlu’nun siyasi çizgisinin hep karşısında oldum ancak son karar yanlış olmuştur” ifadelerini kullanmıştı.

Tepkisinin nedenini Serbestiyet’ten Hilal Köylü’ye anlatan Çelik’in röportajı şöyle:

BİR PARTİ BUGÜN HAKSIZLIKLARA, HUKUKSUZLUKLARA KARŞI ÇIKIYORSA…

Kaftancıoğlu kararını neden yanlış buldunuz?

Türkiye’de sivil iradeye, siyasete karşı ya asker ya da yargı, medya, üniversiteler kullanılmıştır. Türkiye biliyorsunuz kapatılmış partiler mezarlığıdır. 1960’ta darbeyi askerler, tetikçiliğini de yargı yaptı. Yassıada’daki hukuk mahkemelerinin sergilediği çirkinlikler tarih sayfalarında mevcut. Sonrasında; Türkiye’deki siyaset kurumunu elinde bulunduran anlayış askeri, yargıyı, medyayı ve üniversiteyi sivil iradeye karşı kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a belediye başkanlığı döneminde açılan davalar, AKP kurulurken yapılanlar hatırlansın.

Bir parti bugün haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı çıkıyorsa bugün bir başka siyasi gruba, partiye karşı yapılan hukuksuzluğu da tasvip etmemesi gerekir.

Türkiye’de en büyük zaafımız şudur: Bize bir haksızlık yapılınca sesimiz çıkıyor, karşı tarafa yapılınca çıkmıyor. Halbuki demokratik erdem; tıpatıp bizim gibi olanlar, bizim gibi düşünenler, bizim gibi inananlar, hayatını bizim gibi tanzim edenler haksızlığa uğradığı zaman onları savunmayı değil, bizim gibi düşünmeyenler, bizim gibi inanmayanlar haksızlığa uğradığı zaman onları da savunmayı gerektirir. Ama Türkiye’de maalesef böyle değil.

Geçmişte Erdoğan’a haksızlıklar, hukuksuzluklar yapıldığında Kemalistler, solcular, CHP’liler buna ses çıkarmadılar. Yapılanları tasdik ettiler, yapılanlara oh çektiler.

AK Parti’nin hatası nedir?

Bugün AK Parti camiasının ve iktidar gücünü elinde bulunduranların geçmişte yapılan hataları yapmaması lazım. Haksız, hukuksuz bir karar çıktığı zaman buna ilk tepkiyi iktidarın göstermesi gerekiyor. Ama bu Canan Kaftancıoğlu ya da başkalarının Erdoğan’a hakaret özgürlüğü olabileceği anlamına da gelmiyor. Dünyanın her yerinde hakaret soruşturmalarında, davalarında maddi cezalar, para cezaları uygulanıyor. Siyasi partiler bu tavrı göstermedikten sonra vatandaşlara hoşgörüden söz edemeyiz.

Parti sözcüsü olduğum dönemde de söyledim. Türkiye’de; Türkler Kürtleri, Kürtler Türkleri, Sünniler Alevileri, Aleviler Sünnileri veya sağcılar solcuları, solcular sağcılar haksızlık ve hukuksuzluk karşısında karşılıklı olarak savunmadığı sürece biz medeni bir toplum olamayız.

YASAK TERS TEPİYOR

Canan Kaftancıoğlu’nun siyaseten yasaklamak AK Parti’nin ne işine yarayacak?

İnsanları siyasetten yasaklamakla onların önünü kesemiyorsunuz. Ters tepiyor. Şartlar değişir, zaman değişir, taşlar yerine oturur. Demirel’i yasakladılar, başbakan cumhurbaşkanı olarak geri döndü. Ecevit’i yasakladılar, başbakan oldu. Erbakan’ı yasakladılar, başbakan oldu. Erdoğan’a belediye başkanlığını çok gördüler, başbakan oldu, cumhurbaşkanı oldu. Siyasi partileri kapattılar, HDP kuruldu. Başka partiler kuruldu. Onların içinden gelen kadrolar Türkiye’yi yönetiyor. Geçmişte olup bitenlerden ibret almak için tarih okumalıyız, hikâye olsun diye değil.

FAZİLET YEMİNİ

AK Parti tarihten ders çıkaramadı mı?

Bizim; karşı tarafın düşünce özgürlüğünü, hakkını savunmamız için sadece Voltaire’i örnek almamız gerekmiyor. Bizim peygamberimiz en büyük örnektir. İslam’daki Hilfu’l Fudul bunun en güzel örneğidir. Hilfu’l Fudul bir fazilet yeminidir. İslam daha ortada yokken, peygamberimiz henüz gelmemişken Mekke’nin ileri gelenleri etnik kökeni, inancı, kabilesi her ne olursa olsun bir başkasının haksızlığına, hukuksuzluğuna karşı bir arada olma gücünü, iradesini göstermişlerdir. Hakkın iadesi için çalışmışlardır. Peygamber gelince de, ona bu yemini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulmuş, o da bu fazilet yeminin içinde bulunmaktan onur duyduğunu, yemini sürdürmeye kararlı olduğunu söylemiştir.

Düşüncelerinizi tweet’le paylaşarak kime mesaj verdiniz?

ÜLKEM ADINA OLAN KAYGILARIMI DİLE GETİRİYORUM

Yargı hiçbir gücün tetikçiliğini yapmamalı, salt olarak hukukun gereğini yapmalıdır.

Ben AK partiliyim. AK Parti üst kurul delegesiyim. Ben bunu AKP parti yaptı diye söylemiyorum. Ben sözümü ortaya söylerim. Kim ne ders çıkartırsa, çıkarabilir. Ben bir tarafa muhalefet etmek ya da bir tarafın yanında olmak için konuşmuyorum. Bu ülkede uzun yıllar siyaset yapmış, profesör unvanı olan bir ilim adamı olarak, ülkem adına duyduğum kaygıyı dile getiriyorum. Ülkem adına daha iyi güzeli istiyorum ve ülkem adına olan kaygılarımı dile getiriyorum.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.