EMRE BOL – NAZAR BONCUĞU
Dile kolay… Fenerbahçe’nin 25. resmi maçıydı Giresunspor karşılaşması… Haliyle her dakikasında yorgunluk hissediliyordu. Bir de bunun üzerine Pedro’nun, “işe yaramaz” faulleriyle gördüğü kırmızı kart olunca iş yorgun Fenerbahçe için daha da zorlaştı. Esasen performansıyla alanda yalnızca 11. adam misyonu yapan Pedro en azından kalabalık yapabilseydi! Lakin onu da beceremedi!
Özellikle birinci yarıda Ferdi süper bir performansa imza attı. Giresun grubunun sol kanadını tek başına adeta felç etti. Kadrosuna penaltı kazandırdığı durumda, 40-45 metre çalımlarla giderek Maradona’yı anımsattı hepimize… Bu çocuk nitekim inanılmaz. Maç 11’e 10 oynanırken Jesus’un doğrusu “vitamin” Crespo’yu oyuna almak, yanlışı ise Osayi tercihiydi. O dakikalarda İsmail Yüksek oyuna girebilseydi sonuç farklı olurdu.
Serdar Aziz üzere Galatasaray, Ulusal Kadro, Fenerbahçe görmüş bir oyuncunun yaptığını inanın yanılgı olarak göremiyorum! O durumda topu atabileceği 20 farklı yer varken bu yanlışı yapması affedilemez. Resmen sabaha kadar oynansa berabere bitecek maçın mukadderatını belirledi.
Fenerbahçe idaresi devre ortasında stoper desteği yapmayı düşünüyorlar. Bence doğruyu yapıyorlar. Bu sistemde süratli, ne yaptığını bilen bir şef stopere muhtaçlık var.
Sarı-lacivertliler dünya kupası ortasına “arayı açıp” girebilecekken yenilgiyle bitirdi. Çok değerli değil. Bu grup geleceğin takımı… Çok büyük hayaller kurdurabilecek bir kadro. Bu maç nazar boncuğu olsun deyip geçelim. Herkese yeterli tatiller…
GÜRCAN BİLGİÇ – İKRAM
Hiçbir grup her maçı kazanamaz. Fenerbahçe de beş maçlık serisini, Dünya Kupası ortası öncesi “altıya” getirmek için gaye belirledi. Lakin golleri bile rakibe bırakmadan. Kendileri hazırladılar. Hak edilmiş iki sarıdan kırmızıydı Joao Pedro’ya gösterilen. Manasız, anlamsız bir ikinciyi gördü Brezilya asıllı İtalyan.
Serdar Aziz kalecisine bırakmadı birincisinde, “al da vur” diyerek rakibine birinci ikramı yaptı. İkincisinde yeniden kalecisine vermek yerine, ikinci ikramı yaptı. Asistlerden Serdar Yüce’den, goller Sainz’dan. Kazanılmış maç oldu mu size, “kayıp üç puan”… Serdar Aziz kim? Kadronun en tecrübelilerinden biri…
10 kişi kalan ekibin bir tepki göstermesi gerekirdi. Sivas maçında, tıpkı durumda rakibi boğuyorlardı. Dün akşam alanlarında beklediler. Zira oyun kuramıyor, pas şiddetini gerçek ayarlayamıyor ve her baskıdan topu kaybederek çıkıyorlardı. Tipik bir “bitiklik” durumu. İrfan Can’ın pas yerine şutu tercih etmesi, Valencia’nın daima faul araması, Rossi ve Zajc’ın kayıpta kalması, Arao’nun yanlış pas rekoru kırması. Hepsi bir anda, birebir maçta oldu.
Bütün bu negatifliklere karşın, Ferdi’nin uğraşıp, yaptırdığı penaltı ile öne de geçtiler. Tüm maç boyunca rakibe tek konum verdiler. Serdar Yüce’nin iki “sarsaklığı” olmasa -ki bu yanlışların yorgunlukla falan alakası da yok- tekrar üç puanı alıp, çıkacaklardı. Ancak futbol daima kendi öyküsünü yazıyor. Daima arayan, zorlayan, âlâ yardımlaşan ve hakikat konum alan Giresunspor’u da tebrik etmek lazım.
Fenerbahçe ismine en olumlu hareketi; “taraftarı” yaptı. Hezimetin ağılığına karşın, dayanılmaz bir 23 maç geçiren oyuncularını alkışlarla gönderdiler altı haftalık ortaya. Zira bu grup itimadı hak ediyor.
REHA KAPSAL – DEJAVU
Fenerbahçe’nin Dünya Kupası ortasına girerken tahminen de şu anda ligde karşılaşabileceği en zayıf ekiplerden biriyle oynaması maçtan evvel ağır favori olduğunun göstergesiydi. Olağan meskendeki hesap çarşıya uymadı. Fenerbahçe, Sivasspor maçında top ayağındayken yanlışsız hamle edemedi. Burada verdiği ‘SOS’lar Giresunspor maçına da tıpkı biçimde yansıdı. Gol konumu bulmakta ve üretmekte zorlandılar. Rakip organize olmuş savunmayla oynayınca set hamlesi ve hamle setlerinde önemli kahırlar yaşadılar.
Bu onların oyun kültürlerinde alışık olmadıkları şu ana kadar ne kadar başarılı performans gösterip, övgüyü de hak etseler çalışmadıkları yerden geldi oyun. Fenerbahçe’nin lig ve Avrupa’da şu ana kadar 24 maça çıkmasının ister istemez fizikî ve zihinsel olarak oyuncuları etkilemesi pek doğaldı. Ve o etkilenmenin yansıması alanda net bir halde görüldü. Orta alanda merkezde Arao ile Zajc birbirini tamamlayan ikili değil. Burada geçen hafta da dinlenen İsmail tercihi daha hakikat olurdu.
Hücumda da kesinlikle Emre Mor tercihi baştan yapılabilirdi. Pedro şu ana kadar beklentilerin en uzağında kalan isim oldu. Serdar Yüce’nin ferdi kusurları skoru belirledi. Birinci golde yaptığı yanılgıyı içine sindiremedi. İkinci golde top tekniği uygun olmayan, oyun kurucu bir pasör stoper özellikleri taşımayan bir oyuncunun daha kolay bir formda Altay’a topu vermesi gerekirdi.
Fenerbahçe bir dejavu yaşadı. Geçen Sivasspor maçı üzere yeniden on kişi kaldı. Top ayağında iken istenilen kalitede atak çeşitliliği yaratamadı. Alan bulma-alan yaratma kombinasyon çeşitliliği ile yerleşik savunmalara set atak etmekte kalite ve anlayış eksikliği geçen maç üzere net bir formda görüldü.
Ligde önder olan grup, Avrupa’daki küme birinciliği ile çok başarılı bir performans sergiledi. Jorge Jesus yapılan 12 transferle yeni geldiği bir ülke ve toplulukta çok hakikat bir oyun kurgusu üretti. Oyun prensiplerini en düzgün biçimde uygulayarak ortaya basarılı bir eser çıkardı. Ve bunun da karşılığını aldı.
İçerik Fotomac.com‘dan alınmıştır
