CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, “Kentsel Sit”, “Arkeolojik Sit” ve “Doğal Sit” olarak tanımlandığı için çivi çakılmaması, ulusal ve uluslar arası birçok sözleşme ve kanunla koruma altında olması gereken Kuşadası’ndaki Dilek Yarımadası Kalamaki Milli Parkı’ndaki kiracıya tanınan imtiyazları eleştirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan TBMM’de düzenlediği basın toplantısında florası, faunası ve endemik bitki türleri ile dünyanın en nadide bölgelerinden birisi olan Kuşadası’ndaki Milli Park’ı kiralayanlara sözleşme hükümlerinde olmayan imtiyazlar tanındığını söyledi.
Milli Park’ta yangın tehlikesi başta olmak üzere doğal yaşamı olumsuz etkileyecek aktivitelere izin verilmesini çevrecilerin yargıya taşıdığını hatırlatan Tezcan, “Tabiatı, florası, faunası ve endemik bitki türleri ile dünyanın en nadide bölgelerinden birisi olan burası bir işletme ihalesi ile işletmeciye veriliyor. İşletmeciye verilirken ihale sözleşmesine daha önce olmayan hükümlere konuyor. Şu anda burası çevrenin ve doğanın tahrip edilmesine göz yumacak biçimde kontrolsüzce işletiliyor.
Çevre örgütleri akademik çevrelerin de desteğini alarak hukuk mücadelesi veriyor. Aydın İdare Mahkemesi’nde ihalenin iptali için dava açtılar. Yapılan sözleşme ile burada düğün, konser ve etkinlik yapma imkanı veriliyor. Turizm işletme belgesi alması halinde saat 24.00’a kadar faaliyette bulunabilme fırsatı veriliyor” dedi.
“DOĞAL YAŞAM TEHDİT EDİLİYOR”
Milli Parklarda ışık ve ses kirliliğinin doğal yaşamı tehdit eden unsurlardan birisi olduğuna işaret eden Tezcan, “Gece saat 12’ye kadar konser, düğün ve etkinlik milli parklarda yapılamaz. Yapılırsa orayı yok edersiniz. Milli Park olmaktan çıkar. Buna rağmen bu uygulama hoyratça ve kararlılıkla sürdürülüyor.
Yangın tehlikesi nedeniyle 20 yıldan bu yana Milli Park’ta mangal yakılması yasak. Ancak bu işletmeye müşterilerine mangal servisi yapma imkanı verilmiş. Çevreyle, doğayla, oranın endemik türleriyle ilgili olmayan bir çevre düzenlemesi yapılmış ve çok geniş bir restoran alanı inşa adilmiş.
Açıkça mevzuata ve hukuka aykırı olmasına rağmen Milli Parklar Müdürlüğü’nün ve ilgili kurumların göz yummasıyla geniş bir çevre düzenlemesi yapılmış. Milli Parkın doğal güzelliği yok ediliyor. Buradan Tarım ve Orman Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz. Bu ihaleyi derhal iptal edin. Bu çevre katliamına dur deyin. Yangın ve güvenlik riski oluşturan bu uygulamayı bir an önce durdurun” ifadelerini kullandı.
ÇEVRE ÖRGÜTLERİ DAVA AÇTI
Kuşadası’ndaki onu aşkın Sivil Toplum Örgütü, geçtiğimiz Haziran ayında Aydın İdare Mahkemesi’ne başvurarak, Milli Park içinde yapılacak işletmeler ve verilen izinlerin Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmelere, Milli Parklar Kanunu’na aykırı olduğunu hatırlattı.
“Kentsel Sit”, “Arkeolojik Sit” ve “Doğal Sit” olarak tanımlandığı için çivi çakılmaması, ulusal ve uluslar arası birçok sözleşme ve kanunla koruma altında olması gereken Milli Parkın içinde yapılaşma ve düzenlemeler yapılmasına devam edilmesi halinde telafisi güç veya önlenemez zararlara yol açacağının altı çizilerek yürütmenin durdurulmasını istedi.
