İzmir Torbalı’daki Marlboro Fabrikası İşçileri, hak arayışı doğrultusunda başlattıkları direniş eyleminin dokuzuncu gününe girdi. Sendikaya üye oldukları için istifa baskısı kurduğu, mobbing uyguladığı ve birçok çalışanın işine son verdiği ifade edilen fabrika yönetimi iddialar karşısındaki sessizliğini sürdürdü. Fabrika yönetiminin, tesis içinde demokratik direniş hakkını kullanan işçilere tuvaletleri ve yemekhaneyi kapatması dikkat çekti.
Philip Morris Marlboro Torbalı Fabrikası’nda, taşeron Euroserve Hizmet ve İşletmecilik Şirketi’ne bağlı çalışan işçiler hiçbir sosyal hak olmaksızın asgari ücret seviyesinde çalışmaya mahkum edildiklerini, üstelik bayramlar ve hafta sonlarında gece gündüz mesaiye kalmak zorunda bırakıldıklarını ifade etti.
Emek mücadelesi vermeyi kararlaştıran işçiler, sendikal haklarını kullanarak DİSK Gıda – İş’e üye oldu. Sendikaya üye oldukları için şirket yöneticilerinin mobbing uyguladığını ve sendikadan istifa baskısı kurduğunu iddia eden işçiler, çok sayıda çalışanın da işten çıkarıldığını belirtti.
Bunun üzerine işçiler demokratik direniş hakkını kullanarak fabrikada protesto eylemi yapmaya başladı.
“İŞÇİLERE REVA GÖRÜLEN KOŞULLAR KORKUNÇ”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’e bağlı Gıda – İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan yaşananları SÖZCÜ’ye anlattı.
Dünyanın en büyük tekellerinden olan Philip Morris Şirketi’nin yüzde 100 hissesine sahip olduğu Torbalı’daki sigara fabrikasının Ortadoğu’ya da büyük ihracat potansiyeli olduğunu belirten Aslan, “Büyük karlar sağlayan şirket, buna karşın emekçilere çok az maaş veriyor. Orada yaklaşık iki bin işçi çalışıyor ve maaşları asgari ücretin 200 lira üzerinde. Fabrikada 15 – 20 yıldır çalışanların ücreti de aynı seviyede. Üstelik sosyal hakları da yok. Bu çok korkunç bir durum” dedi.
İŞÇİLERE YEMEKHANE VE TUVALETLERİ BİLE KULLANDIRMIYORLAR
Temmuz ayında işçilerin sendikaya üye olmasıyla birlikte çalışanların sürgünlere maruz bırakıldığını, ikna odaları kurularak sendikadan istifa etmeleri yönünde baskı oluşturulduğunu ifade eden Aslan, “Örgütlenen işçiler yan yana durmasın diye birçoğunu süresiz idari izne çıkardılar, onlarca kişiyi de işten attılar” diye konuştu. Yaşananlar üzerine işçilerin dokuz gün önce direniş eylemleri başlattığını belirten Aslan, “İşçilere işyeri tuvaleti bile kullandırılmıyor. Yemekhane kullandırılmıyor. Çay için su ısıtıcısının elektriği kesiliyor. Su bile kullandırılmıyor. İşçi arkadaşlarımıza dışarıdan yemek götürüyoruz, onu bile engelliyorlar. Ben bunca yıllık sendikacıyım, böyle insanlık dışı bir yaklaşım hiçbir işverende görmedim” dedi.
DİRENİŞ ULUSLARARASI SEVİYEYE ÇIKARILIYOR
Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Almanya, İsviçre’deki ilgili sendikalarla temas kurduklarını anlatan Aslan, dayanışmayı uluslararası kamuoyuna taşıdıklarını söyledi. Torbalı’daki şirket yöneticileriyle görüşme taleplerinin yanıtsız kaldığını ifade eden Aslan, Philip Morris’in İsviçre’deki temsilcileriyle bağlantıya geçtiklerini belirtti.
“İŞÇİLER KÖLECE ÇALIŞMAYA BOYUN MU EĞECEKLER?”
İşçilerin direniş eylemleri dokuzuncu gününe girerken, DİSK Gıda – İş Sendikası Ege Bölge Temsilciliği de Konak’taki Atatürk Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bu işçiler örgütlenmeyecek de ne yapacaklardı? Ailelerinin, çocuklarının geleceğini ve geçimini insafsız Marlboro patronlarının iki dudağı arasına mahkum mu edeceklerdi? 21. Yüzyılda kölece çalışma koşullarına zorlanmaya boyun mu eğeceklerdi? Elbette ki hayır” denildi.
SENDİKANIN TALEPLERİ
Fabrikanın adeta cezaevine çevrildiğinin öne sürüldüğü açıklamada, işverenden talepler şöyle sıralandı:
*Atılan işçiler geri alınsın.
*Ücretler insanca yaşanabilecek bir seviyeye çıkarılsın.
*Zorunlu mesailer kaldırılsın.
*Tüm mobbing ve baskı yöntemlerine son verilsin.
*Sendikalı ve iş güvenceli çalışma hakkımız tanınsın.
