Spor Toto 1. Lig takımlarından Eyüpspor’un deneyimli file bekçisi Harun Tekin, Spor Arena’da Barlas Ateşli’nin konuğu oldu.
Bursaspor’daki unutulmaz yıllarından Fenerbahçe macerasına, önder Eyüpspor’un şampiyonluk inancından Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin’le olan isim benzerliğine kadar birçok mevzuya değinen başarılı eldiven, samimi açıklamalarda bulundu.
Harun Tekin ayrıyeten son devirde Muhteşem Lig’de sıkça kıyaslanan Altay Bayındır ve Uğurcan Çakır rekabeti hakkında da konuştu.
HARUN TEKİN RÖPORTAJININ TAMAMINI SPOR ARENA YOUTUBE KANALINDA İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!
İŞTE HARUN TEKİN RÖPORTAJININ TAMAMI
8 yıllık Bursaspor serüveninin akabinde Fenerbahçe mecarası, akabinde Kasımpaşa ve Eyüpspor… Birçok kişi bu kararını şaşkınlıkla karşıladı. Eyüpspor tertibini seçmendeki temel etken neydi?
Benim de yeni bir heyecana gereksinimim vardı. Eyüpspor’un kısa ve uzun vadedeki amaçları, liderimizin isteği ve şahsî amaçları beni heyecanlandırdı. Yeni bir yapılanma var bu kulüpte. Şu ana kadar da çok memnunum burada olduğum için. Benim de hedeflerim var, inşallah bu maksatlara daima bir arada ulaşırız.
Süper Lig’de uzun yıllar forma giymiş biri olarak 1. Lig’le ortasındaki farklar neler, anlatır mısın?
Uzun mühlet Üstün Lig’de oynadım. Bayadır bu ligde oynamadım, 12-13 sene evvel oynadım bir alt ligde. Burada çok çabaya dayalı, her ekibin her ekibi yenebilme potansiyeli var. Biz de birinci haftalarda zorlandık, şu an başarılı gidiyoruz ancak kazandığımız maçlarda da zorlandık. Zira yeterli bir uğraş var, rakipler de size karşı gayret ediyor. Bizim de uygun bir takımımız var fakat maksat kadro olduğumuz için zorlanıyoruz. Zira daima oynatmamaya yönelik oynuyorlar. Bunu yavaş yavaş aştığımızı düşünüyorum.
Süper Lig deneyimi olan ve daha evvel Muhteşem Lig’de çok kez karşılaştığın oyuncular burada. Kadrodaki atmosferi, kulüp ortamını ve Eyüpspor’un Muhteşem Lig’e çıkma talihini nasıl görüyorsun?
Geldiğimiz günden beri hoş bir ortamımız var. Kamp periyodu ve ligin başlamasıyla bir arada ortamımız hiçbir vakit bozulmadı. Çok güzel gidiyor, tesislerimiz yeni ve çok hoş. Burada dediğiniz üzere Muhteşem Lig’de oynamış meslekli çok oyuncu var. Ben de çok yeterli yerlerde oynadım ve tesis manasında hakikaten hiçbir zorluk yaşamadık. Sahiden hoş dizayn edilmiş, hoş bir alanımız var. Ortamımız çok düzgün. Lige de düzgün başladığımızı düşünüyorum. Aslında kaliteli bir takımımız var. Kıymetli olan grup olmak. Kadro olduğumuz sürece amaca ulaşabileceğimizi düşünüyorum ben.
Şampiyonluk yolundaki rakipleriniz için ne dersin? Kimler yarışın içinde olur?
İyi takımlar kurmuş gruplar var. Grup söylem etmek istemiyorum. Sıkıntı geçecek, kolay olmayacak. Her şampiyonluk zordur. Bizim de gayelerimiz var, tabi ki de şampiyon olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Kaliteli de bir takımımız var lakin dediğim üzere aslında birinci haftalarda da gördük kolay maçlar olmuyor. Daima zorlanıyoruz lakin kazandık çok şükür. Bundan sonra bizim için daha yeterli olacağını düşünüyorum. Daha düzgün bir ekip olduğumuzu düşünüyorum bu 6 haftada.
Fenerbahçe periyoduna dönmek istiyorum. Kulübün yeni bir yapılanma içine girdiği ve Philipp Cocu’nun grubun başına geldiği periyotta transferin gerçekleşti. Muvaffakiyet neden gelmedi? Mesleğinde bir dönüm noktası oldu mu?
Fenerbahçe’ye gidiş sürecimde hakikaten… Bursaspor’da 8 sene oynamıştım. Orada da çok başarılı olmuştum. Transfer dönemimde dediğiniz üzere yeni bir yapılanma vardı Fenerbahçe’de. O yıllar güç geçmişti sahiden. Makûs gitmiştik 1-2 sene. Kadro olarak güzel bir şey verememiştik. 3 yıl oynadım Fenerbahçe’de ve mukavelem bitti, ayrıldım. Daha sonra Kasımpaşa’ya gittim. Her futbolcu için birtakım dönüm noktaları vardır. Benim Bursaspor’dan Fenerbahçe’ye gitmem, Fenerbahçe’den Kasımpaşa’ya gitmem hepsi birer dönüm noktası. Ancak benim şu an hedeflerim var, 33 yaşındayım daha. Elimden geleni yapıp oynayabildiğim sürece oynamak istiyorum.
Altay Bayındır’la rekabet içindeydin. Onun hakkında neler dersin? Altay’ı Fenerbahçe sonrası onu nerede görüyorsun?
Altay kardeşim birinci transfer olduğunda da gözlemlediğim çok yetenekli olduğuydu aslında. Bir arada iki hoş sene geçirdik. Çok çalışkan, efendi ve düzgün bir insan. Görüşüyoruz her vakit. Her vakit başarılı olmasını diliyorum ve olacağına da inanıyorum. Önünde uzun yıllar var. Esasen yeterli bir yerde oynuyor. Aslında konuşuyoruz ve kendisi de her şeyin şuurunda. Bence yurt dışında oynaması gerekiyor. Burada misyonunu tamamladıktan sonra, gelişimini tamamladıktan sonra yurt dışında oynaması gerekiyor. Avrupa’da hoş bir kulüpte oynaması gerektiğini düşünüyorum.
Altay Bayındır demişken bir kaleci gözünden Uğurcan Çakır yorumu da alabilir miyim? Altay’la çok fazla kıyaslanıyor…
Uğurcan da çok âlâ bir kaleci. Aslında muvaffakiyetleri şu an ortada. Şampiyonluk da yaşadı. Bence onun da amacı Avrupa olmalı. Aslında ikisi de uygun kulüplerde oynuyorlar. Vakti geldiğinde yurt dışında düzgün kulüplerde devam etmelerini isterim. İkisinde de o potansiyel olduğunu düşünüyorum ben.
Kalecilikten teknik yöneticiliğe geçen isimlere çok alışık değiliz. Bu manada Türk futbolunun en başarılı ismi Şenol Güneş, yakın tarihte ise Volkan Demirel var. Senin uzun vadede bu türlü bir düşüncen var mı?
Genelde kaleciler teknik yönetici olmuyor fakat bence daha düzgün olma potansiyelleri var. Geriden biz oyunu daha yeterli gördüğümüz için daha uygun tahlil ediyoruz. Tabi ki bu bir şey değil ancak başarılı olabilirler. Daha erken fakat benim de kendimce niyetlerim, planlarım var. Tabi ki ben de yeterli bir teknik yönetici olmak isterim vakti geldiği vakit. Lakin birinci gayem oynayabildiğim kadar uzun mühlet futbol oynamak.
Bursaspor son yıllarda çalkantılı günler geçiriyor. Bu sürecin sebebi ve sorumlusu sence kim? Ali Akman’ın transfer süreci çok tartışılmıştı, bu mevzu hakkında ne düşünüyorsun?
Bursaspor’un yeri bende her vakit başka. 8 sene futbol oynadım ve belirli bir yerlere gelmemde büyük rol oynamıştır. Hoş yıllar geçirdim uygunuyla, kötüsüyle. Tabi ki de Bursaspor’un bu durumda olmasına üzülüyorum. Bu liglerde olmayı hak etmiyor. Fakat birtakım yanlış şeyler de oldu bu duruma gelmesinde. Dediğiniz üzere altyapıdan çok fazla oyuncu çıkıyor. Fakat muhakkak bir mühletten sonra, ikinci lige kadar düştükten sonra oyuncular da oynuyor fakat belli maksatları oluyor. Onlar da doğal olarak ayrılmak istiyor. Bursaspor topluluğu da biraz şeydir, taraftarı da Vakıfköy’e çok kıymet verdiği için oyuncular bu formda ayrıldığı vakit birtakım problemler çıkıyor. Oyuncular da kendilerini düşünerek profesyonel olarak bu biçimde ayrılıklara gidiyorlar. Daha da oyuncu çıkar lakin nereye kadar çıkar bilmiyorum. Bu süreçte inşallah daha âlâ durumlara gelirler. Temennim o.
Bursaspor’un yaşadığı sorunlar Türk futbolunun sıkıntılarının bir yansıması mı?
Sonuç olarak baktığımızda koskoca bir topluluk, şampiyon olmuş bir topluluk 2. Lig’e kadar düşünüyorsa tabi ki de bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi yönetimseldir. Bu kadar borç, bu kadar para harcıyorsunuz ve 2. Lig’e kadar düşüyorsunuz. Bu türlü düşünüyorum ben. Tabi ki oynayan oyuncular da aşikâr bir uğraş ediyor, düşüyorsunuz ancak baktığınız vakit 2. Lig’e kadar yanlışın nerede olduğu belirlidir.
Kulüpler sıkıntı durumdayken öteki kadroya transfer olan oyuncular genelde eleştiriliyor ve ‘hain’ ilan ediliyor. Sence oyuncular da taraftarlar üzere duygusal davranıp gruplarında mı kalmalı yoksa profesyonel düşünüp teklifleri kıymetlendirmeli mi?
Altyapıdan çıkan oyuncular için, ben de uzun mühlet orada oynadım lakin muhakkak bir para kazandırarak ayrılmak durumunda kaldı. Fenerbahçe makul bir para ödedi ve ben de transfer oldum. Bunlar işin tabiatında var. Ben 8 sene oynamıştım ve belli şeyleri tamamlamıştım orada. Uzun bir müddet oynadım, kaptanlık yaptım. Muhakkak bir para da kazandırdım. Ben içim rahat bir biçimde ayrıldım lakin tabi ki de öbür türlü olduğu vakit oyuncu da kendini düşünmek zorunda. Onlar için de bir şey diyemem lakin taraftarlar da üzülüyor bu bahiste. Bilhassa Bursaspor topluluğu ve taraftarı bu hususta biraz hassastır. Oyuncu da kendini profesyonel olarak kendi şeyine bakmak zorunda.
Son yıllarda kaleciden başlayarak oyun kurma modeli moda oldu. Bu ekolün temsilcisi olan teknik yöneticilerin bunu bazen abarttığını görüyoruz. Sahanın içindeki bir kaleci olarak bu oyun stiliyle ilgili ne düşünüyorsun?
Yani bence kıymetli bir şey topun bizde kalması. Önde oynayan ve kazanmak isteyen ekip için geriden oyun kurmak kıymetlidir. Lakin bence de çok abartılıyor. Bazen işte kalenin içinde pas yapmak falan çok riskli oluyor. Sonuçta gol de yiyebilirsiniz. Gol de atabilirsiniz lakin sonuçta bence çok bu türlü kalenin ağzında pas yapmak çok gereksiz. Lakin olağan oyun kurulurken, oyun akışında geriden oyun kurmak çok kıymetli. Kalecinin de bunun içinde olması gerektiğini düşünüyorum lakin sizin de dediğiniz üzere çok geride oyun kurmak bence anlamsız.
Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin’le enteresan bir isim benzerliğin var. Bu tesadüfle ilgili olarak başına gelen farklı bir olay var mı?
Bazen karıştırılıyor, o denli çok denk geldi. Mor ve Ötesi de bir küme olduğu için bazen solisti tanımayanlar oluyor. Tanıyanlar da oluyor. Karışıklık oluyor bazen. O denli çok anım olmadı fakat toplumsal medyada karıştıran oluyor.
