MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı çıkış ile terör örgütü PKK bugün yaptığı açıklama ile silah bıraktığını belirtti. Bu silah bırakma ile Türkiye’nin yeni bir sürece girdiği belirtildi.
Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe ilerlemesinde önemli bir dönüm noktası bugün Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırları içindeki Süleymaniye kentinde yaşandı. MİT’in koordinasyonunda gerçekleşen törende, PKK’lı bir grup örgüt mensubu silah bıraktı. Törene Diyarbakır’dan gelen, aralarında DEM Parti üyeleri ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de bulunduğu 150 kişilik bir heyet katıldı.
Örgütün üst düzey kadrolarından bazı isimlerin de yer aldığı grup, silahlarını bırakıp örgütten ayrıldığını ilan etti. Bu gelişmenin ardından, “Barış ve Demokratik Toplum Grubu” adıyla bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, PKK üyeleri bu adımı, Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran 2025 tarihli çağrısına karşılık olarak attıklarını belirtti. Ayrıca, Öcalan’ın 27 Şubat’ta duyurduğu “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı ve 5-7 Mayıs tarihleri arasında yapılan 12. PKK Kongresi kararlarının temel alındığı ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Farklı dönemlerde PKK’ye katılan, silahlı mücadele yürüten biz kadın ve erkek savaşçılar, bugün buraya savaşın değil barışın sesi olmak için geldik. Silahlarımızı özgür irademizle imha ederek, demokratik siyaset ve hukuk zemininde mücadelemize devam edeceğimizi ilan ediyoruz. Bu adımın Türkiye’ye, bölgemize ve tüm insanlığa barış ve umut getirmesini diliyoruz.”
Katılımcılar, Abdullah Öcalan’ın “Silahların değil, siyasetin ve toplumsal uzlaşının gücüne inanıyorum” sözlerine atıfta bulunarak, bu çağrının gereğini yerine getirdiklerini vurguladı.
Barış Grubu, geçmişteki mücadelelerin büyük bedellerle verildiğini hatırlatarak, bundan sonrasının da kolay olmayacağını, ancak demokratik yöntemlerle kazanımların sürdürüleceğine inandıklarını ifade etti.
“Biliyoruz ki hiçbir kazanım kolay elde edilmedi. Bundan sonra da demokrasi ve özgürlük için zorlu ama onurlu bir yolculuk bizleri bekliyor.”
Açıklamada, kadınlar, gençler, emekçiler, demokratlar, hukukçular ve sanatçılar başta olmak üzere tüm toplumsal kesimler, bu süreci desteklemeye ve dayanışma içinde olmaya davet edildi. Aynı zamanda, bölgesel ve küresel güçlere de Kürt halkının demokratik taleplerine saygı gösterme çağrısında bulunuldu.
“Bu süreç, yalnızca bir örgütün değil, tüm halkların barış ve demokrasi yolunda atacağı ortak adımdır. Özgürlük ve dayanışma kazanacaktır.”